Perşembe, Mayıs 11, 2006

KÜÇÜK EV (Little House on the Prairie)


Bonanza'daki Küçük Co Michael Landon büyüyüp Ingalls ailesinin babası olmuştu. Küçük Ev 19. yüzyılda Minnesota'da dağbaşında ilkel bir kasabada yaşayan Laura Ingalls ve ailesinin meceralarını anlatırdı. Bu Lora'nın iki yandan örgülü uzun saçları o zamanın küçük kızları arasında çok moda olmuştu. Bu dizi western gibi görünse de aslında izleyenleri salya sümük ağlatan, çok acıklı bir pembe diziydi. Bunların başına gelmeyen felaket kalmamış, en sonunda Lora'nın kızkardeşi kör olarak bizleri gözyaşına boğmuştu. Bir de herkesin gıcık olduğu sarışın bukleli bir kız vardı ki, ismini hatırlayan varsa lütfen yazsın.

11 yorum:

Adsız dedi ki...

Nellie Oleson idi, gicik kizimizin adi da. Hatta, Laura'nin buyuyup bir zamanlar ogrencisi oldugu okulda ogretmen olarak calistigi bolumlere gelindiginde, Nellie de buyuyup, evlenip gitmistir. Bayan Oleson (annesi) depresyona girer. Yine bir kiz evlat isterim diye tutturur ve kocasi ile bir yetimhaneye gidip, aynen Nellie gibi sarisin, aynen Nellie gibi bas belasi bir kizi evlat edinirler. Bu kiz da (Nancy) kasabada yapmadigini birakmaz. Hatta Laura'nin bakimindan sorumlu oldugu minik bir kizimiz vardir (ki bu kiz Evimiz Hollywood'danin Brenda'si olacaktir buyuyunce), iste ona da cok cektirir. Ama Bayan Oleson bu kizi bas taci etmistir hep, ayni kucuk Nellie'si gibi.

Judy Abbott dedi ki...

vallahi bravo, sizin de hafıza muhteşem! Bilgiler için teşekkürler.

Adsız dedi ki...

benim hatırladığım şekil ise başka,büyük kızın adı tamam laura,ortancanın adı mary bi de bebek vardı o da carrie diye hatırlıyorum ....

Adsız dedi ki...

ehehe pardon,ben kızkardeş sanmıştım..nelie yi bilemicem..

Adsız dedi ki...

Vallahi Judy Abbott, sizin dediginiz gibi muhtesem olsaydi hafizam keske! Aksam ne yedigimi hatirlamiyorum derler ya, benimki de o hesap maalesef. Bu detaylari bilmem hafizamdan degil, yurtdisinda yasadigim yerde dizinin hala tv'de gosteriliyor olmasindan kaynaklaniyor. Artik Karasimsek olsun, Galactica olsun, Kucuk Ev olsun hepsini hatmedecegim yakinda! Saka bir yana, minik bir katkida bulunmus olmaktan mutluyum, gururluyum efenim.

Karra73 dedi ki...

Şimdi bu kardeşler gece yatmak için yataklarına giderlerdi,hemen ardından "iyi geceler" seramonisi
başlardı,iki saat birbirlerine "iyi geceler Lora", "iyi geceler anne" , "iyi geceler baba"....der dururlardı.
Biz de abim,ablam ve ben aramızda iki saat birbirimize "iyi geceler abi", "iyi geceler kardeşim", "iyi geceler abla" der dururduk,sonra öyle bi şamata koparırdık ki gülme krizine girerdik,ta ki babam yan odadan "kesin de,yatın!" diye gürleyinceye kadar...Tabi yorganlara soktuğumuz başlarımızdan kikirdemeler eksik olmazdı...Ne günlerdi yaawww...

Adsız dedi ki...

sanırım o gıcık kızın adı betty

Adsız dedi ki...

Bizim de bu diziden esinlenmiş bir oyunumuz vardı. Karşılıklı iki kişi ellerini çeşitli şekillerde şaplatarak şu tekerlemeli oyunu oynardı:
Küüüüçüüüük ev (burada avuç içi birbirinr yapışık, el sırtı arkadaşının aynı şekildeki el sırtına bir sağdan bir soldan sürülüyor, küçük sözcüğü uzata uzata, ev sözcüğü bir çırpıda söyleniyor)
Lora İngıls Lora İngıls
Karolin karolin kıs kıs kıs (ne demekse artık, saydım hece veznine de uygun değil üçüncü kıs)
Keri Meri Meri Keri
Çaaaars İiiingıls (İşte burada oyunun başından beri şapada şupada kendi ellerine veya arkadaşının ellerine vurma bitiyor, her iki baş parmak omuz üstünden arkayı gösterir vaziyette okey işaretiyle hem tekerleme hem oyun bitiyor. Bazan kardeşimle bu oyunu oynuyoruz, oğlum "deli mi bunlar" der gibi bakıyor. Nostalji yapıyoruz napalım :D
www.nurtenbegendi.blogcu.com

topaz42 dedi ki...

Küçük ev ailesine daha sonra Albert isimli bir erkek çocuk ta katılmıştı. Evlatlık olarak, evin öz çocuğu gibi yaşıyordu. Bu çocuk ileriki bölümlerde daha sonra kör olan Mary'nin bir yangında ölmesine sebep olacak.

ilkayco dedi ki...

bir de walton ailesi vardı. ben bu ikisini hep karıştırıdım.. gece yatarlarken birbirlerine "iyigeceler küçük john" , "iyi geceler büyükbaba" diye seslenirlerdi..
tam bir nostalji yaşattın...

1 insan dedi ki...

Bu diziyi kiliseler birligi finanse etmis amerikadaki inansizligin onune gecmek icin yapmislar charles da yazen hem yazar hemde gercek hayatta iyi bir hristiyandir pankreas kanserinden olmustur.dizi hristiyanliga ozendirmek icin yapilmis ama turkiye gibi batili devletlerin planlari arasinda olan devletlere tesvik olarak sunulmustur.Turkiyedede benzerleri yapilmak istendiysede bazi makmlar ve yasalara takildigindan uzun omurlu olamamistir. ama guzel bir diziydi vesselam.