Pazartesi, Mayıs 29, 2006

SUSAM SOKAĞI


TRT'nin ecnebiden alıp uyarlayarak hazırladığı çok eğlenceli bir programdı. Sayıları öğreten kısımları bırakın, o kuklalar ve maceraları müthişti, Kermit başroldeydi ama ismi Kurbağacık'tı. Açıkgöz vardı sonra, çılgın Kurabiye Canavarı vardı. Edi ile Büdü kankigillerin maceraları vardı. Kermit'in röportaj yaptığı akla ziyan tipler vardı. "Dağdan geliyor bir kız döne döneeee", "Söyler misiniz bana nasıl gidilir Susam Sokağı'na?", "Arada kaldım taam arada", en hit şarkılardandı. Hele saymayı öğretmek amaçlı danseden tavuklar çok bitirimdi. Kuklalardan başka mahalle sakinlerinin maceralarını da izlerdik, bu mahalleli ortalarda dolaşan eşşek kadar yaratığa "minik kuş" diyen acayip tiplerdi. Bir de çöp adam gibilerden Kırpık vardı. Manav Zehra teyzenin artıklarıyla geçinirdi. Hep gitarla dolaşan ama "uzuun uzuun kavaaklar" satırından başka şarkı söylemeyen Hakan abi hakkında yorum yapmasam da olur! Susam Sokağı bizim çocukluğumuzdu.

Susam Sokağı şarkısını buradan indirin:
http://www.hemenpaylas.com/download/827330/susam.mp3.html

22 yorum:

Adsız dedi ki...

bitmeseydi keşke, zevkle izlediklerimdendi.

Adsız dedi ki...

susam sokağını izleyen ve izlemeyen çocuklar üzerinde araştırma yapılmış ve izleyenlerin beyinlerini yuzde on daha iyi ve çabuk kullandığı ortaya çıkmış. ne diyelim doğrudur. bazı bölümler yurt dışında gösterimekte hala ancak son aldığım habere göre edi ve büdü'yü eş cinsel diye yasaklamışlar var mı böyle saçmalık. onlardaki ince zaka kimde vardım. ah ah dağdan geliyor bir kız döne döne, yada arada kaldım tam atada başıma gelen en kötü şey buu... :D
spi..

Adsız dedi ki...

merhaba

çok önceleri cihangirde otururken bir üst sokağımızın adı susam sokağıydı,günlerden bir gün biz kaldırımda oynarken abiler geldi ellerinde kameralar falan küçük bir bölüm çektiler ve bizde kaldırımda oturan çoçuklar olaraktan o kısa filmde çıkmıştık,konusu şöyleydi sanırım tekerlekli sandalyade engelli bir çoçuk kendi başına taksime kadar çıkıyor boyacılık yaparak geçimini sağlıyor onu anlatıyordu yani ay çok uzattım lafı neyse,bizde tv karşısında o kısacık görüntü için bekleşir dururduk ama trt hakkını yemeyelim haftada 1 gösteriyordu bu kısa filmi ...:)

berfin

Adsız dedi ki...

ömrümden ömür çaldı susam sokaa walla..ah tahsin usta senin sayende mühendis olacam..arada kaldıııııııımm wardı..kafaları birleşik yaratıklar..sora edi büdü bööle bigün odayı okyanus gibi hayal edip yüzmüşlerdi..hakan abey war idi..bi de manitası vardı..manav teyze kitapçı amca falan işte.. ama bir kurabiye canavarı wardı ki,o kurabiyeleri gerçekten yemediiini anladıım gün hayatımda çok şey deişmişti..

galactica dedi ki...

susam sokagindan bir replik de ben yazayim. Sihirbaz vardi o soylerdi.Halaa hoop terayagli balli ekmek :)Hey gidi heyy. Terzi ayse teyzesi, hakan abisi,zeynep ablasi, tamirci tahsin abisi (bir sey tamir etmismiydi goren var mi),manav zehra teyzesi, edi,-budu,kurabiye canavari,kurbagacik,kirpik,minik kus (bu kus minikse annesi babasi nasildi kimbilir:))ve kurabiye canavari.Icimde ki cocuk olmedi mi ki? Simdi yayinlansa tekrar izlerim.

Senin iki gozun, bir burnun var
Bir ayaginda tam bes parmak var...
Dort ayagi var iskemlenin
6 nin yerini tutamaz hic!
En sevdigim sayi 6!

'Ben muhabiriniz kurbacik sizlere cilgin profoserun labaratuvarından sesleniyorum'- acar muhabir kurabagacik'

Adsız dedi ki...

Bir tane beste yapan adam vardı, tek başına bişey beceremezdi, Hatta yapamağı zaman kafasını son sürat piyanoya vururdu.. :) neyseki bizim kermit yardım ederdi de besteyi bitirdi...:))
Aklıma gelen bir iki bölüm var bizim mahalleden: Densizin biri, kırpık 'ın küfesine (küfe dendiğini kesinlikle hatırlıyorum) çöp atmış, arkasından çıkan kırpık'ta olaya baya bozulmuştu...
Tahsin Amca bir gün hepimizin bildiği elektrik kutularının üzerine konan "ölüm tehlikesi" yazısını boyamış, duvara asmış, bunu bilmeyen tüm mahalleli, o astığı yazıya dokunamıyor, kırpık gazı veriyor, hakan abi tam dokunacak, manavcı teyze, "aman evladım!!!" diyip elletmiyor.. Derken Tahsin Amca olayın özünü anlatıyorda, mahalleli bir oh çekiyordu... Aslında çok saçma-sapan, oldukça basit bir durumu nasıl abartırlardı sağolsunlar...:))
Hey gidi günler heyy

Adsız dedi ki...

hatırladığım en eski çizgifilm.bütün aile oturup izlerdik.ben hakan abiyi çok beğenirdim,yakışıklıydı ama :)
hatırladığım bi bölümde hakan abi parmağına bi ip bağlamıştı,bi şeyi unutmamak için ama sonra da neyi hatırlaması gerektiğini unutmuştu.bende şimdi onun ne olduğunu unuttum iyi mi.....
kahramanım kermitti........

Adsız dedi ki...

Kurabiye canavarı, Aşağıdakiler Yukarıdakiler...
Bir de ıssız bir adada bulunup icat yapan bir adam vardı. Piyanoyu icat edip ding dong makinası diyordu. Yağmur botunu icat edip fasir fusur diyordu. Hepsinin daha önce bulunduğunu öğrenince üzülüyordu.

Adsız dedi ki...

yağmurlu kasvetli bir hava
yolumu kaybettim karanlıktaaaaa
bana söylermisiniz nasıl gidilir susam sokağıınnaaa (uzun bir es ve)
nasıl gidilir nasıl gidilir?
offfff
yağmurlu kasvetli bir havaa...

Adsız dedi ki...

Benim hatırladığım bir bölüm şöyle idi: Acar muhabir kurbağacık, bir prensesle kiminle evleneceği konusunda röpörtaj yapmaktadır. Arkada çeşitli boy ve ebatlarda damat adayları vardır. Prenses, "Benim evleneceğim kişi kısa boylu" der, arkadan biri "Ama ama... Ben uzunum" deyip boynunu büker, ayrılır. Prenses "Evleneceğim kişi zayıf" der, arkadan biri "Ben şişmanım" deyip ayrılır. Elene elene arkadaki güruhtan hiç kimse kalmaz. Kurbağacık "Eee, şimdi ne olacak?" diye merak ederken, prenses "Bir yerde okumuştum, şimdi seni öpeceğim, yakışıklı bir prens olacaksın, seninle evleneceğim." deyip kurbağacığı öper. Kurbağa prens olmaz ama prenses dişi kurbağa oluverir. Kurbağacık da ağzı kulaklarında prensesi koluna takar, uzaklaşırlar.

Adsız dedi ki...

Küçük tırtıl minik tırtıl..

Tırtıllar asla kahverengi bot giymez :):):

muhaaa bu susam sokağında değilmiydi yaa ben öle hatırlıyorum...

Korhan Korman dedi ki...

Gün güneşliii insanlar neşeli gel katıl bize verelim el ele dostluk ve sevgi sariyor heryeri sende gel oynaaa susam sokağındaa :)Bu arada ediyle büdüye gay diyenler teletabilere baksınlar sapık ilişki var o yaratıklar arasında

Adsız dedi ki...

Yurdum insanı ,Türk esnafı bölümlerini hiç sevmezdim ,konuşmalar yapacağım edeceğim şeklinde TRT ağzıyla acaip yapaydı.En sevdiğim karakter cookie monster'dı.1,2,3 1,2,3...uçan tavuklar hatırlıyorum,şarkılı tekerlemeleri çok güzeldi.

Adsız dedi ki...

aaayyy duygulandım valla susam sokağı diyince aklıma bütün çocukluğum geliyo. ben kurabiye canavarına bayılırdım bide o ediyle büdü..oooyyy oyyy oyy ne güzel günlrmiş onlar bea..keşke bunları yayınlasalarda izlesek..

Adsız dedi ki...

ısrarla tekrar yayınlanmasını istediğim program o benim çocukluğum ilk aşkımdı(kermit)
öyle ki birara tekrarını verdi trt lisedeydim oturup bi daha izledim
şimdiki çocuklar gerçekten çok şanssız bunlardan mahrum büyüyorlar

Adsız dedi ki...

bu programın çok büyük yararları oldu bana:

1. edi ve büdü sayesinde ev arkadaşını iyi seç dersini aldım. bu büdü nasıl oldu da edi denen zıpçıktıyı boğazlamadı hala anlamam.

2. kurabiye canavarı sayesinde hazır yiyicilerden sakınılması gerektiğini....bir bölümde bile görmedim bu canavarın kendi parasıyla kurabiye aldığını. paso otlanırdı zevzek!

Adsız dedi ki...

Susam sokağı başlamadan önce fındıklı bisküvimi ve meyva suyunu alıp geçerdim televizyon başına.kahramanım kurbağa kermitti :) yaş 30 oldu ama şimdi oynasa yine izlerim :)

Adsız dedi ki...

bide bunn gemili versiyonu vardı
trt-2 yayınlanrdı
boyna fıstık ezmesi yerlerdi
annemede fıstık ezmsi aldrmıstmda hosuma gitmemişti

zavazingo dedi ki...

sayilarin kontu! kahramanimdi!bi keresinde ediyle budu tam uyuycakken edi susamisti cok, budu de uyumaya calisiodu, sona edi ama budu cooook susadiiiiimm falan diip duryodu...hatta galba kafasini camdan cikarip bi de oole bagirmisti.

Unknown dedi ki...

Ortaokul yıllarım aklıma geldi şimdi. Ahhh o günlere keşke geri dönebilsem...

Roy Fokker dedi ki...

Susam sokağının yayınlandığı dönem ilk okula gidiyordum. Okul başarımı ben bu programa borçluyum. Şu anki çocuklar için böyle bir programın olmaması büyük bir kayıp. Gerçektende bizler şanslı bir dönemdik. Son derece eğlenceli ve öğretici bu programı yıllar önce bizimle buluşturanlara sonsuz teşekkürlerimi sunarım...

kirazzade dedi ki...

Ah keşke tekrar yayınlansa da günümüz çocukları normalleşse!